Uzun yüksek tepenin karşısındaki ufak tepede ki rahip, oturduğu yerden kalkıp çocuğun yanına geldi. “Oğlum, dediklerimi unutma! Yaşlı tepe Machu Picchu’nun Tanrılarını dinle.”, diye nasihat edip, halatı manastırın terasındaki toteme bağladı.
Bir kâşif olmasam da bir gezgin olarak içimdeki gitme arzusunu durduramayınca, Asya’dan göç edipte Akdeniz’i altından geçerek, Endülüs’e gelenleri, İspanya’yı gezerek hissetmek için yola çıkmıştım.
Dünya yuvarlak… Artık Colomb’un söylediklerine inanıyorum. En son gördüğüm kara parçasını göreli 4 saat oldu. Hala deniz üzerinde gidiyoruz. Biraz korkuyorum...